BERAAT KANDİLİ VE Kutsanan diğer kandiller
Mehmet ALPTEKİN
Geçtiğimiz Şaban ayının 15'inde olduğu gibi, her sene aynı gece(beraat kandili olarak anılan gece) ve daha başka regaip, miraç, isra, mevlid kandilleri olarak anılan gecelerde namaz kılmak veya gündüzlerinde oruç tutmakla ilgili hiçbir sahih rivayetin olmadığı hadis otoriterleri tarafından ifade edilmiştir. Şaban ayının 15. gecesi hakkında rivayet edilen bazı hadislerde: " Allah o gece kullarına tecelli eder, bazı asiler müstesna onların duasını kabul eder." şeklinde ifade edilmektedir.
Fakih, Kadı Ebu-Bekr El-Arabi diyor ki, Şabanın 15. gecesi hakkında tek bir hadis sabit değildir.
Yusuf Kardavi de bu konuda şunları söylüyor: "Ne peygamber ne sahabeden bu geceyi kutlamak için mescitlerde toplanıp, bugün olduğu gibi, özel dualar, özel namazlar kılındığına dair hiçbir rivayet varit değildir. Mesela bazı İslam ülkelerinde akşam namazından sonra camilerde bir araya gelip yasin suresini okuyorlar, uzun ömürlü olmak için veya kimseye muhtaç olmamak için iki rekat namaz kılıyorlar. Lafız ve mana itibarıyla naslara ters düşen uzunca bir dua okuyorlar, diyerek onları tenkit ediyor. Fetava muasıra C.1, sh.382
Bizde de aynı düşünce ve inancın benzeri geceler için yaşandığı görülmektedir. Bana bazıları telefon ediyor: "Hocam bu gece için kılınacak namazın niyeti nasıl olmalıdır. Yarın oruca nasıl niyet edilir?" gibi, sanki aslı var imiş de keyfiyetini öğrenmeye çalışıyorlar. Bazı hatiplerin hutbe veya va'zlarında: "Ha mim. Apaçık kitaba andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz uyarıcıyız. (Bir gece ki) her hikmetli emir, onda ayırt edilir." Duhan/1-4 mealindeki ayetin "Beraat kandili denilen Şabanın 15. gecesi hakkında olduğunu söylemeleri doğru değildir. Katade'den gelen bir rivayetle bu ayette geçen "mübarek gece" nin bu gece olduğu görüşü zayıftır. Çünkü Katade' den gelen başka bir rivayette bu gece Kadir gecesi olduğu ifade edilir. Diğer tarafta ayette zikredilen "mübarek gece" Kadir gecesi olduğu konusunda icma vardır.
Şaban ayından şaban ayına kadar ecellerin bu gecede belirlendiğine dair rivayet zayıftır. İbn-i Kesir'in dediği gibi, bu rivayet İslami naslara aykırıdır. Bkz. Fetava C.1 sh.383
İslam alimlerince kabul görmüş bir kaide vardır. "Bir şeyin sünnet veya bid'at olduğu konusunda tereddüt varsa bid'at olabileceği tarafı tercih edilerek terk edilmesi gerekir." Çünkü ibadetlerde aslolan sarih ve sahih emre uymaktır. Eşya ve adetlerde ise nehye uymaktır. Dolayısıyla ibadetler konusunda emirlerin sınırında durmak gerekir. Bir konuda sarih ve sahih emir yoksa zayıf rivayetlerle veya kıyasla "belirli ve sınırlı ibadetler" in hükmü sabit olmaz. Aksi halde bid'at olur. Her bid'at sapıklıktır. Ve her sapıklık ateştedir.
Ayrıca bu konuda merhum Abdul Aziz bin Baz ve Muhammed bin Salih el Useymin gibi büyük hadis ve fakihler de "Fetava muhimme" isimli eserlerinde bu konuda verdikleri detaylı ve ayrıntılı bilgiler arasında şu satırlara rastlıyoruz.
"Bazı insanların uydurdukları bid'atlar arasında Şaban ayı yarısının gecesini kutlamak, günü ibadete tahsis etmek bid'attır. Buna dair güvenilecek ve cevazına medar olacak hiçbir delil yoktur. Bu konuda bir takım hadisler rivayet edilmişse de onlar zayıftır. Onlara dayanmak caiz değildir. O gecede kılınacak namazların faziletine dair hadisler ise, bir çok ehli ilmin belirttiği gibi hepsi mevzudur. Şam ehli ve başkalarından olan bazı selef yolu ile mezkur gece ile alakalı bazı rivayetler söz konusu ise de bu gecede ihtifal (ibadet ve tebriklerle kutlamak) etmenin bid'at olduğu hususunda cumhuru ulema icma etmiştir. Gecenin fazileti ile ilgili hadislerin bir kısmı zayıf, bir kısmı mevzudur. Konu ile ilişkin Hafız ibn-i Recep de "Letaiful mearif" adlı eserinde dikkat çekerek şöyle diyor: "Zayıf hadislerle ibadet konusunda amel edilebilmesi için yapılan o ibadetin aslı hakkında sahih haberlerin olması lazımdır. (Mesela Cuma namazının son sünnetinin dört veya iki olduğuna dair sahih haber, altı olduğuna da zayıf bir haber olsa bu zayıf haberle amel etmek caizdir. Çünkü bu ibadetin aslı hakkında sahih bir haber vardır) Şabanın 15. gecesine ait ibadet hakkında hiçbir sahih haber yoktur.
İbn-i Hibban'ın Hz. Ali'den nakli konusundaki: "Şaban ayı yarısının gecesi olunca gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçirin" rivayeti zayıftır, yüz rekat veya 12 rekat namaz rivayeti mevzudur(uydurmadır).
Hafız el-Iraki de der ki: "Şabanın 15. gecesi hadisi mevzudur, peygamber adına yalandır." İmam Nevevi el-Mecmu da Regaip namazı olarak bilinen akşamla yatsı arasındaki 12 rekat namaz, yani Recep ayının ilk Cuma gecesinde Regaip kandili olarak anılan gece hakkındaki Regaip namazı rivayeti, Şabanın 15. gecesi ile ilgili yüz rekat namazı rivayetine dayanan namazlar bid'attır, münkerdir.
Sahih müslimde Allah Resulü (sav): "Cuma gecesini diğer geceler arasında namaza, gündüzünü diğer günler arasında oruca tahsis etmeyin meğer ki o gün (Cuma günü) tuttuğu oruç günlerine denk gelmiş ola." Fetava: 65
Bu sahih hadisten şunu anlıyoruz: Eğer herhangi bir geceyi özel bir takım dua ve ibadetlere tahsis etmek caiz olsaydı Cuma günü ve gecesi buna daha layık, daha öncelikli olması gerekirdi. Sahih hadislerin ifadesiyle güneşin üzerine doğduğu günlerin en hayırlısı Cuma günüdür. Bununla beraber Kur'an ve Sünnetle sabit olan ibadetlerin dışında bugüne veya gecesine ait herhangi bir ibadetin tahsis edilmemesini Allah Resulü (sav) emretmemiştir. Bu durumun diğer geceler için de söz konusu olduğu evleviyetle anlaşılmaktadır.
Ramazan ayının bütün geceleri için özellikle Kadir gecesi için Allah Resulü belirli bazı ibadet ve duaları tavsiye edip,bilfiil onları yaptığı için günümüze kadar yaşanan bir sünnet olarak devam etmektedir. Eğer Şabanın 15. gecesi, Recep ayının İlk Cuma gecesi, isra ve miraç gecesi için de sünnetle sabit bir ibadet meşru olsaydı sahabe Kurban, teravih, Bayram vs. ibadetler gibi devam ettirilirdi. Bu gecelerin ihtifal ve ibadetinden sahabenin haberi olmamıştır. Böyle bir şey olsaydı insanların en hayırlısı, peygamberden sonra insanlara en çok nasihat eden sahabe oldukları halde bu ihtifalı, bu ibadetleri yapmazlar mıydı? Olsa olsa sonradan ibadet adına uydurulan mezar başında verilen telkin, muharrem ayında yapılan Aşura çorbası gibi bir şeydir.
Merhum Abdul aziz bin Baz sonuç olarak şunları söylüyor: "Netice olarak, bu konuda alimlerin açıklamalarından anlaşılıyor ki, ne Allah Resulünden ne de ashabından, Recep ayının ilk Cumasının gecesi(Regaip kandili), Şaban ayının yarısının gecesinin (Beraat kandili) bir ibadete tahsis edilip kullanıldığına dair hiçbir rivayet sabit değildir. Bunların ihtifali uydurulmuş bir bid'at ve münkerdir.
İsra ve Miraç gecesi diye kutlanan Recebin 27.gecesi de böyledir. Ne onda ibadet ne de kutlanması caiz değildir. Fetava:67
İbn-ul Kayyum (Rh.) diyor ki, Miraç gecesinin bizzat değil kendisi, hangi hafta, hangi 10 gün, hangi ayda yapıldığı bile bilinmemektedir. Zadul-Mead C.1, sh.57
Allah teala daha iyi bilir.
[/color]